Kalabalık içinde kaybolan yalnızlar..
Hiç başka bir yalnızın hayatına baktın mı?
Metroda,otobüste durdugun bir anda sen kendini yalnızlıgına vurmuş ağzından bir kelime ancak telefonun çaldıgında çıkabilirken baska biriyle konusmayı denedin mi yoksa kaybolup gittin mi?
Merak ettin mi hiç o yalnız senden daha yalnız ve acılar mı çekiyor yoksa senden daha mutlu sevinçler mi yaşıyor..Gözlerine bakıp anlayabildin mi kim oldugunu..Çözümlediğini mi sandın aynı bir dedektif gibi..
Kimdir o ve ne için yaşıyordur..
Bir kelime sana söylese bir kelime de hangi durakta ineceğini söylese anlayacak mısın nerede yaşadıgını nelerle karşılaştıgını hayatta..
Tek bir kelime etmediğinde yüzündeki kırışıklıklara mı bakar mısın yoksa gözlerini senden kaçırmak istercesine camdan dışarı bakmasını...
Sana kendinden bir kaç sır verebilse de sende anlayabilsen değil mi o yabancıyı...
Ardından takılan mp 3 te çalınan şarkıya parmaklarıyla eşlik edebilsen de yalnızlıgını giderdiğini anlasan..
Ruh eşim diye kandırsan mı kendini en ufak işarette işte 'O' diye mutlu olabilsen..
Sen kendi yalnızlıgını giderirken o seni hiç umursadan gelen durakta inse sonra tekrardan boşluga dalıp gitsen..
hayallere boğulup anımsasan ve küçük bir tebessümle sonlansa bu macera...
13 Temmuz 2011 Çarşamba
Haksızlıkların Ülkesinde Ayakkabısını Hiç Bulamayan Külkedisi
Nasıl bir hayattır bu diye söylenir külkedisi..ardından peri gelir onu muhteşeme çevirir ancak hep bedel arar...Şartlar onu!..Onun şartlarına uymayınca da balkabağına dönüşür birden herşey...
İşte Hayalkırıklıgı başlar...Herşey masallarda gibi tatlı sonla mı sonlanır yoksa o tatlı sonu yakalayacagımıza inanarak mı devam ettiririz adım atmayı..Peki o adım atmalarda sana engel olanlar...nasıl ulaşılalıcak o guzel hayallerdeki sona...
bir aŞk'ta sona erdi..nerde kaldı aŞk dolu her şeye direnen ikili..^tuzla buz^..hiç onların çift oldugunu çevresi anladı mı.. yoksa araya girip herşeye karışmak daha mı iyiydi..
Evet!!!ebeveynler hep haklıdır!! cocuklarına birsey olmasın karşı taraf yıpratmasın..Benim Çocugum Benim Çocugum..
Yaaaaaaa bir bırakın artık bu genÇleri ne olur girmeyin araya!! kızının ezildiğini düşünen kız tarafı.. Oğlunu ellere verip kaybememekten korkan oğlan tarafı..Alın Başınıza Çalın..Hiç demeyin cocugumun mürüvetini görücem de görücem..Önemli olan sizin kanatlarınızın altındaki cocuklar deĞil mi? Zaten karşı taraf Yamyam Kabilesi aman sizin kurdugunuz turşuyu yer üzerinede suyunu içerler..Sonra naparsınız..cocuklarınız sizleri unutur.. karşı tarafın egemenliği altına girer..Sonra o en büyük korkunuz kalır..Yalnız kalırsınız!!!
Yurdum insanı ailesi yüzünden o cok sevdiğini de hiçe sayar..aile törelerine örf adetlerine uygunlugunu da çabası..Yok dini uymaz yok görgüsü olmaz yok bize hiç ama hiç uymaz..Ulan birbirini begenmeyen hödükler çocuklarınızı nasıl yetiştirdiniz ki..sizin bu şart-şurtunuza uygun bir adayı karşınıza getirmedi...Seç beğen al-mantıgını koy olarak gördüğünüz adı verilen ''Evlilik kurumu yolundaki hedösünde ''Aşk'ı niye yok saydınız!!!!Sadece kendinizin begendiği aile ve ailenin cocuklarıyla evlilik olur değil mi?
Tarih boyuncada en görkemli krallıklarda gücünü böyle devam ettirmiş kimse sormamış kimse dememiş onu seviyor musun diye!!Güç aşk para....Küresel Aşk anlayışı!
Herşeyi birbirinde unutan Aşıklar...hayatın zor şartlarında savaşırken küçücük güLümsemesi yeter! derdi..Parayı unutup iş güç derdini unutup nefeslerinden nefes bulurlardı..Hayalleriyle pembe pancurlu evlerini kurar içini de en guzel renklerı çocuk sesleriyle donatırlardı..Bir kucakla çemberlenir..beyaz ışıkla donanır etraftaki kötülüklerden arınırlardı...
Ne yaptınız bu son'a...nerde kaldı herşeye rağmen direnen geline..nerde kaldı beyaz atlı prens...
Bitirdiniz...Alkışlar...kocaman....araya giren karakedilere...
Pusuya yatmış küçük şeytanlar dört bir taraflarından leziz aşk dolu kanlara..Kanlar zehirle donanan Akılları çelinen gençler verilen silahla deler..ve en büyük yarayı da kalbinde bırakır...Açılan bu yara bu agır sözler ne ona bir ilaç olur ne de akıtılan gözyaşı..tek çaresini Ayrılık kararında alır taraflar..Külkedisi hiç ayakkabısını bulamaz..Prens'te atıyla ayakkabının sahibini aramaya giderken bataklıkta boğulur..Bu kadar hızlı biter gider...
İşte Hayalkırıklıgı başlar...Herşey masallarda gibi tatlı sonla mı sonlanır yoksa o tatlı sonu yakalayacagımıza inanarak mı devam ettiririz adım atmayı..Peki o adım atmalarda sana engel olanlar...nasıl ulaşılalıcak o guzel hayallerdeki sona...
bir aŞk'ta sona erdi..nerde kaldı aŞk dolu her şeye direnen ikili..^tuzla buz^..hiç onların çift oldugunu çevresi anladı mı.. yoksa araya girip herşeye karışmak daha mı iyiydi..
Evet!!!ebeveynler hep haklıdır!! cocuklarına birsey olmasın karşı taraf yıpratmasın..Benim Çocugum Benim Çocugum..
Yaaaaaaa bir bırakın artık bu genÇleri ne olur girmeyin araya!! kızının ezildiğini düşünen kız tarafı.. Oğlunu ellere verip kaybememekten korkan oğlan tarafı..Alın Başınıza Çalın..Hiç demeyin cocugumun mürüvetini görücem de görücem..Önemli olan sizin kanatlarınızın altındaki cocuklar deĞil mi? Zaten karşı taraf Yamyam Kabilesi aman sizin kurdugunuz turşuyu yer üzerinede suyunu içerler..Sonra naparsınız..cocuklarınız sizleri unutur.. karşı tarafın egemenliği altına girer..Sonra o en büyük korkunuz kalır..Yalnız kalırsınız!!!
Yurdum insanı ailesi yüzünden o cok sevdiğini de hiçe sayar..aile törelerine örf adetlerine uygunlugunu da çabası..Yok dini uymaz yok görgüsü olmaz yok bize hiç ama hiç uymaz..Ulan birbirini begenmeyen hödükler çocuklarınızı nasıl yetiştirdiniz ki..sizin bu şart-şurtunuza uygun bir adayı karşınıza getirmedi...Seç beğen al-mantıgını koy olarak gördüğünüz adı verilen ''Evlilik kurumu yolundaki hedösünde ''Aşk'ı niye yok saydınız!!!!Sadece kendinizin begendiği aile ve ailenin cocuklarıyla evlilik olur değil mi?
Tarih boyuncada en görkemli krallıklarda gücünü böyle devam ettirmiş kimse sormamış kimse dememiş onu seviyor musun diye!!Güç aşk para....Küresel Aşk anlayışı!
Herşeyi birbirinde unutan Aşıklar...hayatın zor şartlarında savaşırken küçücük güLümsemesi yeter! derdi..Parayı unutup iş güç derdini unutup nefeslerinden nefes bulurlardı..Hayalleriyle pembe pancurlu evlerini kurar içini de en guzel renklerı çocuk sesleriyle donatırlardı..Bir kucakla çemberlenir..beyaz ışıkla donanır etraftaki kötülüklerden arınırlardı...
Ne yaptınız bu son'a...nerde kaldı herşeye rağmen direnen geline..nerde kaldı beyaz atlı prens...
Bitirdiniz...Alkışlar...kocaman....araya giren karakedilere...
Pusuya yatmış küçük şeytanlar dört bir taraflarından leziz aşk dolu kanlara..Kanlar zehirle donanan Akılları çelinen gençler verilen silahla deler..ve en büyük yarayı da kalbinde bırakır...Açılan bu yara bu agır sözler ne ona bir ilaç olur ne de akıtılan gözyaşı..tek çaresini Ayrılık kararında alır taraflar..Külkedisi hiç ayakkabısını bulamaz..Prens'te atıyla ayakkabının sahibini aramaya giderken bataklıkta boğulur..Bu kadar hızlı biter gider...
8 Temmuz 2011 Cuma
Bir Nefeste Hayat
Kalbim o kadar sıkışıyorki...Ölümün cok kolay oldugunu bildiğin bi hayatta...O kadar yakınken uzak oldugunu bildiğin sevdiğini düşündüğün birileri oluyor..Ya yakınken uzak oluyorsun ya da uzakken düşüncelerde bir...Göz yaşında kalp kırıklıgında doluyor her damla bardağa..Yagmur nasıl ıslatıyorsa topragı,öldüğünde de kalıcak mısın o soguklugun altında tek!
Yalnızlık seni alıp götürüyor..Öncelikle dünyaya gelişin vardır hiç tanımadıgın birileri sana gülümsüyor senin ihtiyaçlarını gideriyor seviyor seninle şarkılar söylüyor..Hiç tanımadıgın insanları sende cok seviyorsun aile diye bir kavramı ögrenirken sonra seni birer birer terketip gidiyorlar..O arada sende kendine bi aile kurup yanında birinin oldugu sonra sende dünyaya kendine benzer yaratıklar getirmeye başlıyor bu akışı devam ettiriyorsun..sonra herkes kendi hayatını yaşamaya devam ediyor..sen isen birşeylerle ugraşma..denilen hayat mücadelesinle parayla savaşa giriyor..dogan evlatlarına iyi gelecek düşünüyorsun..o kadar iyi olmalı ki senin yapamadıgın herşeyi onlar yapmalı söyleyemediğin şarkılarda onların melodisi olsun diyorsun..Sonra bir ara birseyler paylaştıgın cok sevip eşin dediğin de kaybolup gidiyor neden aramıyorsun çünkü her ayrılık zaten ölümdür..Artık iyice bunamışken kalakalmışken kendinle son satırları yazarken elvedanın en görkemlisini kendine armağan ediyor nefesinde sonlanıyor uykun..Sonsuz Uykular Bedenim!!Ruhum ebedi tek dolaşmaya devam ediyor!
Yalnızlık seni alıp götürüyor..Öncelikle dünyaya gelişin vardır hiç tanımadıgın birileri sana gülümsüyor senin ihtiyaçlarını gideriyor seviyor seninle şarkılar söylüyor..Hiç tanımadıgın insanları sende cok seviyorsun aile diye bir kavramı ögrenirken sonra seni birer birer terketip gidiyorlar..O arada sende kendine bi aile kurup yanında birinin oldugu sonra sende dünyaya kendine benzer yaratıklar getirmeye başlıyor bu akışı devam ettiriyorsun..sonra herkes kendi hayatını yaşamaya devam ediyor..sen isen birşeylerle ugraşma..denilen hayat mücadelesinle parayla savaşa giriyor..dogan evlatlarına iyi gelecek düşünüyorsun..o kadar iyi olmalı ki senin yapamadıgın herşeyi onlar yapmalı söyleyemediğin şarkılarda onların melodisi olsun diyorsun..Sonra bir ara birseyler paylaştıgın cok sevip eşin dediğin de kaybolup gidiyor neden aramıyorsun çünkü her ayrılık zaten ölümdür..Artık iyice bunamışken kalakalmışken kendinle son satırları yazarken elvedanın en görkemlisini kendine armağan ediyor nefesinde sonlanıyor uykun..Sonsuz Uykular Bedenim!!Ruhum ebedi tek dolaşmaya devam ediyor!
2 Temmuz 2011 Cumartesi
Yüzüğün Kayboluşu

Kalp damarlardaki kan ile beslenir ya aşk tek parmağa bağlanan ipte mi hayat bulur!!
Tarihin getirdiği çizgiyle..ip yerini bitki vs..sonunda da metal halkaya yerini bırakır..Tanrıların huzurunda Güneş ve Ay'ı sembolize etmiş Sonsuzluğun simgesi çember aşka bağlanmıştır..İnsanlar zamanla metali renklendirmiş,altın gümüş kalpli şekillere bırakmıştır..Son zamanlarda moda haline gelen dövmelerde favori olmuştur..
Erkek hegemonyasında kadına yüzük takıldı mı tüm haklarını artık eline aldıgı bir güçe sahip oldugunu düşünen bi zihniyetede kimi zaman dönüşebilir..Zafer sarhoşluguna kapılan genç kendine farklı renkler aramada bulur..ne de olsa evde çamaşırlarını yıkayan hizmet eden bir temsilcisi var...Bütün görev ve sorumluluklar bayanın omuzlarına yüklendikten sonra..Eglence arayan gönül hovardalıktan bir oyana bir bu yana savrulur durur..Artık başka bi ışık bulmuştur daha keyifli daha genç ve güzel gelmiştir onunla zaman o kadar hızlı geçer ki..akşam bi uyumaya giden turist adam hotelde uyur uyanır..yanlışlıkla girdiği yataktaki varlıgından bi haber kadını da unutur gider...Bu oda da bi kadın var!!kim di o hatırlayanınız var mı hani en başında hikayenin başrolündeki bayan..''Eşi!!bir ömür vaadettikleri sonsuz aşklarını birlikte yaşayacaklarına söz verdikleri güzel bayan!!!'' O güzel bayan adamın sadece kalıp gidecegi yemek yiyip uyumaya geldiğini farkedince..''güzellik uykusundan uyanan güzel!''birden dişi bir şeytana dönüşür..
Parayı dert eder hayat koşullarının iyi olmadıgını dile getirir..Hokkabazın oynadığı rolün bilincinde ''beni kandırdın beni aldattın!!''diye isyanlarını dile getirir...
Hokkabaz ise sen suçlusun senin hatan sen böyle olmasaydın böyle olmazdı...
Peki kaybolan dünyada yaşayan bu bayan nerdeydi..Eger onunla eglenmıyorduysa neden bu sevda da ilk imzayı attın!!seçim yapamadın mı...Sıkıldın bunaldın mı.?
Tek eşlilik doğaya aykırı!! “Monogami (tekeşlilik) insan icadıdır. Günlük yaşamda tarih boyunca monogami olmamıştır”kanıtlandı de yırt..nerde kaldı vicdan..salla gitsin..dünyaya bi kere gelmişsin ki...!!kadın da sana yapar ruhun duymaz ödeşirsiniz...ne güzel yalan hayat...3 harfli diye kork!!adını sakın anma..o kayıp giden kalpte gizli kaldı...
4 Mayıs 2011 Çarşamba
Tatlı Krizi
Seni yerler yerler..seni ham yapar bu zilliler...
resime bakarkende agzınız sulanmadı mı..ekranı parçalayarak bir ısırık alabilir miyim diye yakınlaşmadınız mı? o zaman ne duruyorsunuz...Çılgın Berny Pastanesine Hoşgeldiniz!!!
dünyayı vazgeçilmez kılan,şekerin yogunlugunu hissettikçe huzura ve mutluluga kavusmak gibisi yoktur..renkli şekerlemeler,çikolatalar,bisküviler..kurabiye ve pastalar..örnekleriyle insanlar her seferinde renklendirmiştir..bu çıllgın buluşların kahramanlarından biri de ben olucam...Bunun için çikolata fabrikamın mı olması gerekiyor...(Burdan Johnny Depp'e sevgilerimi gönderiyorum tabii...)Elbette hayır!! Buluşlar yeni lezzetler bulup sizinle paylaşacagım..
Sağlıkla kalın!!
29 Haziran 2010 Salı
18 Haziran 2010 Cuma
1 Haziran 2010 Salı
Haziran Takvimi
Haziran

3-Haziran-Bellona Festival -Romalıların savaş tanrıçası olarak simgelendirdikleri bellona (latince bellum=savaş demektir) zamanla yunan tanrısı Ares'le özdeşmiştir,Mars'ın eşi olarak da gösterilir.Bir savaş arabasında,elinde bir kılıç,bir kargı ya da yanan bir çırağı ile canlandırılır..
4-Haziran-Ayın Son çeyrek hali(son dördün,dolunayın 7.günü),Ay küçülmesi-Negatif olma yolunda sizi ikna etmeye çalışan karamsar düşüncelerinizi aklınızdan çıkarın,Hastalıkları,kötü alışkanlıkları,dertleri,negatif duyguları bir daha dönmemek üzere en uzağa yollayın,bırakın gitsinler,guzel duygular sizinle kalsın
5-Haziran-World Environment Day (WED) ''Dünya çevre günü'' (doğal çevrenin korunması amacı ile 1972 yılında isveç'in stockholm kentinde birleşmiş milletler çevre konferansı toplanmıştır.)
Doğa anaya şükranlarımızı sunmamız için guzel bir gün..
7- 15 Haziran - Vestalia-Vesta.
Evlerde ocağı koruyan Çok eski bir Roma tanrıçası. Sonradan Yunan pantheon'unun Hestia'sıyla bir tutulmuş, ama Roma'da her zaman ayrı bir saygı görmüştür. Vesta'nın tapımına bakan Vestales rahibeleri Roma'nın en iyi aile kızları arasından seçilir, ömür boyu kız(bakire) kalmaya ant içer ve devletin başrahibi Pontifex Maximus yönetiminde devlet ocağının ateşini yanar tutmakla görevliydiler. Roma'nın kurucuları Romulus'la Remus'un bir Vesta rahibesinden dogma oldukları,Vesta tapımının Romulus tarafından Roma'ya sokulduğu ileri sürülürse de,Vesta tapınağının en eski zamanlarda Palatinus'un,yani ilk Roma surlarının dışında bulunınası,tipik Latium evleri gibi yuvarlak bir ilişkisi olmadığını gösterir.Vesta'ya özgü hayvan olarak eşek gösterilir ve Vesta bayramı olan Vestalia (haziran ortasında) şenliklerinde eşekler başlarında çiçek çelenkleriyle bayram alayında gezdirilirdi. Bu özellik sonradan uydurulmuş tutarsız bir efsaneyle açıklanınak istenıniş, tanrı Priapos'la Vesta arasında bir ilişki kurulmuştur (Priapos).
8-Haziran -Lindisfarne günü-793'te ingiltere'nin lindisfarne adasına (veya kasabasında) vikinglerce yapılan baskın,vikinglerin yaptığı ilk saldırıdır ve yaklaşık 1050 yılına kadar sürecek ve kuzey avrupa için oldukça kanlı geçecek viking çağının başlangıcı kabul edilir.
Folk gruplardan enslaved eld albümünün ilk şarkısında mevcuttur..
Almanya da bu isimle viking metal grubu da kurulmuştur..
9-Haziran-Sigurd günü-Sigurd ve Brunhild;Aesir ve Vanir´in anlaşması.
10 Haziran-Meşe (Oak,Quercus) Kelt ağaç Takviminin başlangıcı
12 Haziran-Yeni Ay-Kişisel gelişim,sağlık ve kutsanacak tüm proje ve girişimleri kullanma zamanıdır
19 Haziran-Asatru Alliance buluş günü(2238)-
Detay için bakınız:
viewtopic.php?f=57&t=19241&p=212969&hilit=asatru#p212969
19 Haziran-Ayın İlk ceyrek hali,aşk ,saglık ve arkadaslık büyülerinin zamanı
20 Haziran-Babalar günü
21-Haziran-Yaz gündönümü-gece ile gündüzün eşit olduğu gün
21 Haziran-Litha-yaratılışın eril formunun yüce şenliğidir.
güneş tanrısı ve tanrıça yeryüzünün anası olarak onurlandırılır ve gururlandırılır
Toprak yetişmiş ürünlerini bizimle paylaşır,otların ilk biçilme zamanıdır.Meşe ağacı kullanılarak ateş yakılır(yunanistan da Demeter adına yakılır),üzerinden atlanır,güneşin en güçlü dönemde olması ve mahsullerin verdiği bereket kutlanır.İlkbaharda Tanrıça yeryüzünü tanrıdan devralmıştı,şimdi de hamile ve güçlüdür,Tanrıyla birleşiminden doğan meyveler toplanır..
Çember yaz çiçekleriyle çevrilir..
evlilik(veya handfasting) için geleneksel aydır.çiftler ateş üzerinden atlayarak dilekte bulunurlar..
Kehanet için en mükemmel zamandır

Litha (Midsummer) tütsüsü:
2 çay kaşığı lavanta,2 çay kaşığı mine çiçeği,2 çay kaşığı sandal,1 avuç gardenya yaprağı ve 3 damla buhur yağını birlikte ezerek karıştırın.

Tanrıçaları:
Doğa ana,Venus,Aphrodite,Yemaya,Astarte,Freya,Hathor,Ishtar,Bütün aşk,güzellik,anne Tanrıçalar,Yeşil Orman annesi;iyilik ve yıldızlar tanrıçaları
Tanrıları:
Gökyüzü/Güneş Baba,Meşe Kral,Kutsal Kral,Arthur,Gücün Tanrıları
Değerli Taşları:
Lapis lazuli(lacivert),pırlanta,bütün yeşil değerli taşlar,yeşim taşı,zümrüt
Bitkileri:Meşe,Anason,Artemisia (pelin,misk otu),papatya,yabani gül,zambak,mine çiçeği(verbena),mor salkım (wisteria),kenevir,çam,civan perçemi,sarı papatya
Geleneksel yemek:Bahçede yetiştirilen taze meyve ve sebzeler..
Renkleri:Altın rengi(gold),sarı,kırmızı,mavi,yeşil

26 Haziran-Dolunay
Sevgi ve Işık sizinle olsun!

3-Haziran-Bellona Festival -Romalıların savaş tanrıçası olarak simgelendirdikleri bellona (latince bellum=savaş demektir) zamanla yunan tanrısı Ares'le özdeşmiştir,Mars'ın eşi olarak da gösterilir.Bir savaş arabasında,elinde bir kılıç,bir kargı ya da yanan bir çırağı ile canlandırılır..
4-Haziran-Ayın Son çeyrek hali(son dördün,dolunayın 7.günü),Ay küçülmesi-Negatif olma yolunda sizi ikna etmeye çalışan karamsar düşüncelerinizi aklınızdan çıkarın,Hastalıkları,kötü alışkanlıkları,dertleri,negatif duyguları bir daha dönmemek üzere en uzağa yollayın,bırakın gitsinler,guzel duygular sizinle kalsın
5-Haziran-World Environment Day (WED) ''Dünya çevre günü'' (doğal çevrenin korunması amacı ile 1972 yılında isveç'in stockholm kentinde birleşmiş milletler çevre konferansı toplanmıştır.)
Doğa anaya şükranlarımızı sunmamız için guzel bir gün..
7- 15 Haziran - Vestalia-Vesta.
Evlerde ocağı koruyan Çok eski bir Roma tanrıçası. Sonradan Yunan pantheon'unun Hestia'sıyla bir tutulmuş, ama Roma'da her zaman ayrı bir saygı görmüştür. Vesta'nın tapımına bakan Vestales rahibeleri Roma'nın en iyi aile kızları arasından seçilir, ömür boyu kız(bakire) kalmaya ant içer ve devletin başrahibi Pontifex Maximus yönetiminde devlet ocağının ateşini yanar tutmakla görevliydiler. Roma'nın kurucuları Romulus'la Remus'un bir Vesta rahibesinden dogma oldukları,Vesta tapımının Romulus tarafından Roma'ya sokulduğu ileri sürülürse de,Vesta tapınağının en eski zamanlarda Palatinus'un,yani ilk Roma surlarının dışında bulunınası,tipik Latium evleri gibi yuvarlak bir ilişkisi olmadığını gösterir.Vesta'ya özgü hayvan olarak eşek gösterilir ve Vesta bayramı olan Vestalia (haziran ortasında) şenliklerinde eşekler başlarında çiçek çelenkleriyle bayram alayında gezdirilirdi. Bu özellik sonradan uydurulmuş tutarsız bir efsaneyle açıklanınak istenıniş, tanrı Priapos'la Vesta arasında bir ilişki kurulmuştur (Priapos).
8-Haziran -Lindisfarne günü-793'te ingiltere'nin lindisfarne adasına (veya kasabasında) vikinglerce yapılan baskın,vikinglerin yaptığı ilk saldırıdır ve yaklaşık 1050 yılına kadar sürecek ve kuzey avrupa için oldukça kanlı geçecek viking çağının başlangıcı kabul edilir.
Folk gruplardan enslaved eld albümünün ilk şarkısında mevcuttur..
Almanya da bu isimle viking metal grubu da kurulmuştur..
9-Haziran-Sigurd günü-Sigurd ve Brunhild;Aesir ve Vanir´in anlaşması.
10 Haziran-Meşe (Oak,Quercus) Kelt ağaç Takviminin başlangıcı
12 Haziran-Yeni Ay-Kişisel gelişim,sağlık ve kutsanacak tüm proje ve girişimleri kullanma zamanıdır
19 Haziran-Asatru Alliance buluş günü(2238)-
Detay için bakınız:
viewtopic.php?f=57&t=19241&p=212969&hilit=asatru#p212969
19 Haziran-Ayın İlk ceyrek hali,aşk ,saglık ve arkadaslık büyülerinin zamanı
20 Haziran-Babalar günü
21-Haziran-Yaz gündönümü-gece ile gündüzün eşit olduğu gün
21 Haziran-Litha-yaratılışın eril formunun yüce şenliğidir.
güneş tanrısı ve tanrıça yeryüzünün anası olarak onurlandırılır ve gururlandırılır
Toprak yetişmiş ürünlerini bizimle paylaşır,otların ilk biçilme zamanıdır.Meşe ağacı kullanılarak ateş yakılır(yunanistan da Demeter adına yakılır),üzerinden atlanır,güneşin en güçlü dönemde olması ve mahsullerin verdiği bereket kutlanır.İlkbaharda Tanrıça yeryüzünü tanrıdan devralmıştı,şimdi de hamile ve güçlüdür,Tanrıyla birleşiminden doğan meyveler toplanır..
Çember yaz çiçekleriyle çevrilir..
evlilik(veya handfasting) için geleneksel aydır.çiftler ateş üzerinden atlayarak dilekte bulunurlar..
Kehanet için en mükemmel zamandır

Litha (Midsummer) tütsüsü:
2 çay kaşığı lavanta,2 çay kaşığı mine çiçeği,2 çay kaşığı sandal,1 avuç gardenya yaprağı ve 3 damla buhur yağını birlikte ezerek karıştırın.

Tanrıçaları:
Doğa ana,Venus,Aphrodite,Yemaya,Astarte,Freya,Hathor,Ishtar,Bütün aşk,güzellik,anne Tanrıçalar,Yeşil Orman annesi;iyilik ve yıldızlar tanrıçaları
Tanrıları:
Gökyüzü/Güneş Baba,Meşe Kral,Kutsal Kral,Arthur,Gücün Tanrıları
Değerli Taşları:
Lapis lazuli(lacivert),pırlanta,bütün yeşil değerli taşlar,yeşim taşı,zümrüt
Bitkileri:Meşe,Anason,Artemisia (pelin,misk otu),papatya,yabani gül,zambak,mine çiçeği(verbena),mor salkım (wisteria),kenevir,çam,civan perçemi,sarı papatya
Geleneksel yemek:Bahçede yetiştirilen taze meyve ve sebzeler..
Renkleri:Altın rengi(gold),sarı,kırmızı,mavi,yeşil

26 Haziran-Dolunay
Sevgi ve Işık sizinle olsun!
14 Mayıs 2010 Cuma
Kaydol:
Yorumlar (Atom)






